Doktorların Cinsel Taciz veya Cinsel İstismar Suçu İşlemesi

Doktorların Cinsel Taciz veya Cinsel İstismar Suçu İşlemesi

Doktorluk mesleği toplumda son derece saygın ve kutsal bir meslek olarak kabul edilir. Doktorların üstlendiği sorumluluğun insan sağlığı olması nedeniyle aldıkları eğitimden başlayarak mesleğin icra edilmesine kadar son derece zorlu süreçlerden geçmektedirler.

Doktorların hastalarına doğru teşhisler koyabilmeleri için doğru tetkiklerle ilerlemeleri gerekmektedir. Bu tetkikler kimi zaman hastaların mahrem yerlerini görme, bu mahrem yerlere dokunma mecburiyeti getirmektedir. Zira halen pek çok rahatsızlık türü el ile muayeneyi gerekli kılmaktadır.

Bu noktada tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyan hastanın tam bir güven içinde muayene olması toplum düzeni açısından son derece önemlidir. Zira hastanın güvenini suistimal ederek kişinin cinsel dokunulmazlığını ihlal eden her kim olursa olsun en ağır şekilde cezalandırılması gerekecektir. Mesleğin gerektirdiği muayene şartları ile cinsel dokunulmazlığın ve mahremiyet sınırlarının neler olduğu gerek doktor gerekse hasta tarafından iyi bilinmeli ve bu konuda gerekli aydınlatma yükümlülüğü yerine getirilmelidir. Aksi taktirde cinsel suçların yargılama tekniği açısından doktorların ciddi risk altında bulundukları bir gerçektir. Bu riski hapis cezası yanında meslekten men sonucunu dahi içermektedir.

Doktorların karşı karşıya kaldığı mesleki riski artıran diğer bir konu ise mahkemelerin cinsel suçlara karşı gösterdiği yaklaşımdır. Bir hastanın doktorun kendisini taciz ettiği veya kendisine cinsel saldırıda bulunduğu şeklinde bir şikayette bulunması halinde mahkemece somut delil aranmaksızın “ bir kadının iffetine ve kendisine zarar verecek şekilde doktoru suçlamasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı” gerekçesiyle karar verecektir. Hiçbir somut delile dayanmayan bu karar neticesinde bir doktorun mahkumiyeti ve meslekten men edilmesi söz konusu olacaktır.

Doktorların Cinsel Taciz veya İstismar Suçlamasına Karşı Dikkat Etmesi Gerekenler

Bu noktada hastasına cinsel saldırı veya cinsel taciz niteliğinde bir eylemde bulunmayan doktorlar somut bir delil olmadığı için yargılamanın aleyhlerinde sonuçlanmayacağını düşünerek iyi bir ceza avukatı edinmek yerine davaları kendileri yürütmeyi tercih etmektedirler. Oysaki uzman ceza Avukatları bir suçun unsurlarını iyi bildikleri için doktorların böyle bir suçlama karşısında nasıl savunulmaları gerektiğini bilirler. Bu uyarıdan sonra doktorların böyle bir suçlama ile karşı karşıya kalmamaları için yapılması gereken hususlara değinmekte fayda vardır.

  1. Doktorlar muayene esnasında yanlarında mümkünse muayene olan hastanın hemcinsi bir hemşire ve asistan bulundurmalıdırlar. Hemşire veya asistan olmadığı durumlarda hastanın rızası alınarak bir yakını muayene esnasında yanında bulundurulabilir.
  2. Hastaların aydınlatılma yükümlülüğü kapsamında yapılacak tetkikler ve muayene hakkında önceden bilgilendirme yapmalıdırlar.
  3. Hastanın muayenesi mahrem yerlerin kontrolünü gerektiriyorsa bu konuda cinsel istismar veya saldırı fiili olarak nitelendirilecek hareketlerden kaçınılmasında fayda vardır.
  4. Hastanın şikayeti tam olarak anlaşıldıktan sonra şikayetine ilişkin olarak muayene yapılmalı, şikayeti ile ilgili olmayan ve aynı zamanda mahrem olan bölgelere temas edilmemelidir.

Doktorların cinsel taciz veya cinsel istismar suçlamasıyla karşı karşıya kalma risklerinin en azı indirilmesi için bu hususlara dikkat edilmelidir. Doktorların cinsel taciz veya istismar suçlaması riski ile bu mesleği icra etmelerini zor olduğu aşikardır. Ancak bu riski kötüye kullanan hastalar olacağı gibi mesleğinin sağladığı güveni kötüye kullanan doktorlar da maalesef olabilmektedir.

Doktor Tarafından Hastaya Cinsel Taciz veya İstismarda Bulunulması

Doktor tarafından bir hastaya mesleğinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle cinsel taciz veya istismarda bulunduğunda ilk yapılacak iş ve hastanede bulunan kolluk kuvvetlerine durumu aktarmaktır. Bu noktada dikkat edilmesi gereken konu süreci ceza hukukunda uzman bir avukat ile ilerletmektir. Zira o doktorun böylesine kötü niyetli olması halinde cinsel taciz veya istismar suçunun unsurlarını muayene adı altında gizlemeleri muhtemeldir. Bu nedenle doktorun eylemlerinin cinsel taciz, cinsel istismar veya sarkıntılık düzeyinde olup olmadığı hasta ile olan ilişkisinin başından sonuna kadar incelenmesi ile ortaya çıkacaktır.

Hastanın doktor tacizine veya istismarına uğramaması için dikkat etmesi gereken konular şunlardır.

  1. Muayene esnasında mümkünse hemcinsi olan bir sağlık çalışanın daha muayene odasında bulunmasını talep edilmesi.
  2. Doktorun aydınlatma ve bilgilendirme yükümlülüklerini tam olarak yapıp yapmadığını kontrol etmesi.
  3. Doktorun talep ettiği tetkiklerin ve muayene yöntemlerinin şikayet ile uyumlu olup olmadığını kontrol edilmesi.
  4. Doktorun tedavi sürecinde yaklaşımının iyi izlenmesi
  5. Doktorun tedavi sürecinde mesleki etik dışı söylem ve davranışlarının olup olmadığının izlenmesi (Telefondan kişisel mesaj atma vs.)

Böylesine bir konu hiçbir toplumda hoş karşılanmamakta ise de maalesef kimi hastaların da kötü niyetli davranarak asılsız şekilde doktorları cinsel taciz veya cinsel istismar suçlamasıyla şikayet ettikleri görülmektedir. Şayet böylesine bir taciz veya istismar olayının yaşandığı düşünülüyorsa süreci iyi ceza avukatı ile yürütmek son derece faydalı olacaktır. Zira ilk şikayetin nasıl yapıldığı son derece önemlidir. Bu şikayetin usulüne uygun yapılmaması halinde müşteki olan hastanın müfteri yani iftira atan konumuna düşmesi muhtemel olacaktır.

Cinsel taciz suçu Türk Ceza Kanunu’nun 105. maddesinde yer almıştır.

  1. Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adli para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi halinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

TCK 105’te yer alan Cinsel Taciz Suçunun Nitelikli Halleri

  1. Suçun,
  1. Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
  2. Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
  3. Aynı iş yerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
  4. Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle
  5. Teşhir suretiyle,

İşlenmesi halinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan ve ailesine ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.