Sosyal Medya Paylaşımları Nedeniyle İş Sözleşmesi Feshedilebilir mi?

İşçinin Sosyal Medya Hesaplarından Siyasi Görüşlerini Paylaşması Fesih Nedeni Midir?

Kamu veya özel sektörde çalışan insanları yaşadıkları topluma dair konuların tartışıldığı bir zemin olan politikadan uzak veya bağımsız kalmaları oldukça zordur. Bununla beraber farklı kültürlerde veya şartlarda büyümüş insanların tamamının aynı politik görüşte olması da beklenemez.

Şirketlerde yapılan işe alım süreçlerinde de aynı siyasi görüşe mensup kişilerin işe alınması veya çalıştırılması ben oldukça zordur.

We are Social 2020 raporunda Türkiye’de 62 milyon kişinin internet ve 54 milyon kişinin sosyal medya kullanıcısı olduğuna yer verilmiştir.

İnternet ve sosyal medya paylaşımlarının böylesine etkili olduğu çağımızda işçilerin sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlar zaman zaman işverenlerin olumlu veya olumsuz dikkatini çekmektedir. Bu nedenle işçilerin sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlar  iş akdinin haklı veya geçerli nedenle sonlandırılmasına neden olmaktadır.

Bu konu ile ilgili iş kanununda bir düzenleme bulunmamaktadır. İş kanununun “İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlıklı 25. maddesinde işverene derhal fesih hakkı veren haller düzenlenmiştir. Sosyal medya paylaşımları nedeniyle iş akdinin feshedilmesi konusu bu madde esas alınarak Yargıtay kararlarında incelenmiştir.

Sosyal medya hesapları üzerinden yapılan siyasi paylaşımların içeriğinin ne olduğu önem taşımaktadır. Yargıtay tarafından davalara konu olan sosyal medya paylaşımlarının içerik incelemesinde paylaşımın cezai sorumluluk doğurup doğurmadığı, işçi hakkında adli veya idari bir soruşturmaya sebebiyet verip vermediği, taraflardan iş sözleşmesinin devamının beklenebilir olup olmadığı gibi konuların esas alındığı görülmektedir.

Bu örneklere ek olarak iş yerine hastalık raporu nedeniyle gelmeyen bir çalışanın raporlu olduğu dönemde tatilde olduğunu gösteren bir paylaşım yapması da dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil edeceğinden haklı fesih nedeni olarak kabul edilebilecektir.

İşveren Sosyal Medya Paylaşımları Nedeniyle İşçinin İş Akdini Feshedebilir Mi?

İşveren iş yerindeki performansın arttırılması amacıyla bilgisayar internet veya cep telefonu kullanımına birtakım kısıtlamalar getirebilir. Fakat bu kısıtlamalar çalışanın kişiliğinin korunması ilkesine, düşünce ve kanaat özgürlüğü ilkesine, haberleşme hakkına ve özel hayatın gizliliği ilkesine aykırılık teşkil etmeyecek şekilde düzenlenmelidir.

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle iş akdinin sonlandırılması genellikle İş Kanunu'nun 25. maddesinde yer verilen ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık bağlamında gerçekleştirilmektedir. Bu hususlara örnek olarak işçinin sosyal medya hesaplarında yaptığı paylaşımın eleştiri hakkı kapsamını aşarak işverenin şeref ve namusuna dokunur nitelikte olması, iş yerindeki çalışma barışını olumsuz etkileyecek, haysiyet kırıcı, itibar ve onur zedeleyici şekilde yapılması haklı fesih nedeni sayılabilecektir. Bu kapsamda sadece işverene değil, iş yerinde çalışan başka bir çalışana hakaret veya cinsel taciz niteliğinde olan paylaşımlarda aynı şekilde haklı fesih nedeni oluşturabilecektir.

Bu konuyu 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. Maddesinde yer alan “Feshin geçerli sebebe dayandırılması” başlıklı maddesi özelinde de değerlendirmek faydalı olacaktır. Yargıtay’ın sosyal medya paylaşımları nedeniyle iş akdinin feshedildiği davalarda feshin haklı nedenle değil, geçerli nedenle fesih kapsamında olduğuna hükmettiği kararları da mevcuttur. Bu kararlarda sosyal medya paylaşımının güven temelini sarsıcı, iş ilişkisinin yürütülmesinin makul derecede beklenemeyeceği, iş yerinde uyumsuzluk yaratacağı halleri İş Kanunu’nun 18. Maddesi kapsamında geçerli fesih nedeni olarak kabul etmiştir.

İşçinin sosyal medya hesaplarında sürekli bahis oynaması, iş verimini olumsuz yönde etkileyecek kadar zaman harcaması, iş yerindeki gizlilik kurallarına aykırı olarak paylaşım yapması, iş yerindeki çalışma konsantrasyonunu düşürecek nitelikte paylaşımlarda bulunması da geçerli nedenle fesih nedenleri arasında sayılabilir.

İşveren çalışma saatlerinde internet ve sosyal medya kullanımına kısıtlama getirebilir mi?

İşveren, iş yerinin sağlarken çalışanların performanslarını olumsuz etkileyecek ve verimini düşmesini engelleyecek tedbirleri birtakım ilkeleri ihlal etmeden alabilir. Bu ilkelerin başında haberleşme ilkesi gelmektedir. Çalışanların mesai saatleri içinde bilgisayarları özel amaçları için kullanması ve kendi sosyal medya hesaplarında zaman harcaması işçinin iş görme edimini gerektiği gibi yerine getirmemesi sonucunu doğuracaktır. “Sanal kaytarma” olarak literatürde geçen bu deyim işçinin internet ortamında harcadığı zaman olarak kullanılmaktadır. Bu kavramdan yola çıkarak iş yerinde harcanan boşa zamanın işveren açısından mali bir külfeti olduğu açıktır. Buda işçinin iş yerinde sözleşmesel yükümlülüğüne aykırı olarak özenme sadakat borcunu tam olarak yerine getirmediği şeklinde yorumlanacaktır. Bu nedenle işveren işçinin haberleşme özgürlüğünü ihlal etmeksizin iş yerinde internet ve sosyal medya kullanımını kısıtlama hakkına sahiptir.

Örnek Yargıtay Kararları

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 06.07.2017 tarihinde vermiş olduğu bir kararında, işçinin sağlık nedenleri ile almış olduğu sağlık raporu ile raporlu olduğu dönemde, plajda tatil kıyafetleri ile çekilmiş fotoğraflarını paylaştığı, raporlu olduğunu bildiren işçinin raporun aksine tatile gitmesi doğruluk ve bağlılığa aykırı olduğundan sözleşmesinin işverence haklı nedenle feshinin hukuka uygun olduğuna hükmedilmiştir.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 27.11.2017 tarihinde vermiş olduğu bir başka kararında, davacının sosyal medya üzerinden Cumhurbaşkanına ve hükümete yönelik hakaret içeren paylaşımlarının eleştiri sınırlarını aştığı, hakaret boyutlarına ulaştığına değinmiştir. İşçinin basın işinde çalışması ve işyeri dışında dahi olsa bu davranışlarının işyerinde olumsuzluklara yol açması ve işveren açısından iş ilişkisinin sürdürülmesinin beklenemez bir hal alması sebebiyle feshin geçerli nedene dayandığına karar verilmiştir.

Yine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 24.04.2017 tarihli kararında, Facebook sayfasında şirket aleyhine yorumlar yaptığı tespit edilen üretimde çalışan işçinin, işi yavaşlattığı yönünde şikayetlerin de olması sebebiyle iş akdinin feshedilmesine ilişkin, bu davranışlarının haklı feshe neden olacak nitelikte olmasa dahi iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyecek hale gelmesine neden olduğu, bu nedenle feshin geçerli nedenlere dayandığına karar verilmiştir.

Tüm bu olgular ışığında işçileri yapacakları sosyal medya paylaşımlarında İş Kanunu kapsamındaki yükümlülüklerine uyması gerekirken işverenlerin de paylaşımlar nedeniyle iş akdini sonlandırırken dikkat etmesi gereken hususlar olduğu unutulmamalıdır.