Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Nedir?

Arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması, devlet kurumlarında çalışmak isteyen kişiler hakkında yaptığı bir araştırmadır. Bu araştırma kişinin kamu hizmeti yapabilmesi için güvenilir olup olmadığının tespiti için yapılır.

Bu araştırmanın amacı kamu görevine alınacak kişinin Anayasa'ya, kanunlara ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bağlı şekilde görevini ifa edecek nitelikte olup olmadığını belirlemektir. Arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması ordu mensupları, emniyet ve istihbarat personelleri için daha sık ve titiz şekilde uygulanmaktadır.

Arşiv Araştırması ve Güvenlik Soruşturması Nedir?

Arşiv araştırması: Kişinin devletin emniyet kayıtlarına göre aranan birisi olup olmadığı, adli sicil kaydı veya kamu görevine engel herhangi bir kaydı olup olmadığının kayıtlar üzerinden araştırılmasıdır.

Güvenlik soruşturması: Arşiv araştırması da dahil olmak üzere kişinin yıkıcı ve bölücü bir faaliyet içinde olup olmadığının, ahlaki ve kişisel durumunun, sır saklama yeteneği ve kamuya uygunluk kriterlerini mevcut olup olmadığının kayıtlardan ve o başkaca araştırma yöntemleri kullanılarak yapılan soruşturma şeklidir.

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasını Hangi Makamlar Yapar?

Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde çalışmak isteyen kişiler hakkında yapılacak arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmasına ilişkin talepler Cumhurbaşkanlığına iletilir. Bu talepler Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğünce yapılan araştırmalar sonucunda ilgili kuruma iletilir.

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasında Hangi Hususlar Araştırılır?

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında kişinin içinde bulunduğu ortam dikkate alınarak, kişinin kayıtlı ikamet adresi ile fiilen ikamet ettiği adres esas alınmak suretiyle;

   – Kimlik kontrolü, kimlik kayıtlarının doğruluk derecesi, uyrukluğu, geçmişte yabancı bir devletin uyrukluğuna girip girmediği,

   – Genel kolluk kuvvetlerinin ve istihbarat birimlerinin arşivlerinde bilgiler bulunup bulunmadığı, adli sicil kaydının ve hakkında arama kaydı veya herhangi bir tahdidin olup olmadığı,

  – Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakının bulunup bulunmadığı ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna ve Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı davranıp davranmadığı,

  – Şeref ve haysiyetini ihlal edecek ve görevine yansıyacak şekilde kumara, uyuşturucuya, içkiye, paraya ve aşırı bir şekilde menfaatine düşkün olup olmadığı, ahlak ve adaba aykırı davranıp davranmadığı,

  – Yabancılarla, özellikle hasım ve hasım olması muhtemel Devlet mensupları ve temsilcileriyle ilgili derecesinin iç yüzü ve nedeni araştırılır.

Ancak kişinin içinde bulunduğu ortamdan ne kastedildiği, belirsizlik taşımaktadır. Buradan anlaşılması gereken kişinin birlikte yaşadığı ve içinde yetiştiği ailesi olarak anlaşılması gerekmektedir. Diğer bir deyişle anne, baba, kardeş ve eş olarak sınırlandırılması gerekmektedir. Danıştay 1. Dairesi de kişinin yakınları ve birinci derece akrabalarının anlaşılması gerektiğini kararlarında içtihat etmiştir.

Özel nitelik taşıyan bazı meslek gruplarına başvuran adaylarda aranacak nitelikler arasında “yakın” olarak kimlerin değerlendirilebileceği açık bir şekilde belirtilmiştir.

Örneğin;

– Astsubay Meslek Yüksek Okulları Yönetmeliği’nin 44. maddesinin c bendinde yakın olarak “kendisinin, annesinin, babasının, kardeşlerinin ve velisinin” olacağı,

– Polis Meslek Yüksek Okulları Giriş Yönetmeliği’nin 8. maddesinin g bendinde ise yakın olarak kişinin kendisinin ve evli ise eşinin olacağı, belirtilmiştir.

Ancak idare kendisine tanınan takdir yetkisine dayanarak, bu belirsiz durumu hukuka aykırı şekilde genişleterek amca, dayı, hala, teyze gibi 3. Derece hatta 4. Derece akrabalık derecesine kadar genişleterek personelin kuruma alınmasına engel olmakta veya kurumdan ayırma işlemi tesis etmektedir.

GÜVENLİK SORUŞTURMASINDA ELDE EDİLEN BİLGİLERİN GÜNCEL VE SOMUT OLMASI, KEYFİYETE YER VERECEK NİTELİKTE OLMAMASI ÇOK ÖNEMLİDİR.

Arşiv araştırması güvenlik soruşturması raporları, resmi ve hukuki bilgi ve belgelerle oluşturulmalıdır. Bu husus açılan davalar sonunda verilen Danıştay kararlarında açıkça belirtilmiştir. Söz konusu raporların hazırlanış biçiminde kanaat söz konusu olduğundan hukuki delil olarak kabul edilmesi hukuk devleti ilkesi ne aykırıdır. Bu raporların kişiler hakkında doğrudan esas alınarak işlem yapılması temel hak ve menfaatlere aykırılık teşkil edebilecektir.

Arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmasındaki ilk süreç genel olarak açık veya kapalı kaynaklardan elde edilen bilgilerin kıymetlendirme, tasnif ve yorum aşamalarında geçerek istihbarat bilgisi niteliği kazanması sonucunda 4045 sayılı kanun kapsamında soruşturma talep eden kuruma bildirilmesi şeklinde gerçekleşir.

Personel istihdam edecek kurum bünyesinde oluşturulan komisyonlar  ilgili kişi hakkında hazırlanan soruşturma raporunu değerlendirip  bir karar vereceklerdir. Verilen bu karar kurumun kamuda üstlendiği iş kapsamında kişinin güvenilir olup olmadığı somut verilere dayanmalıdır. Bu kararlar alınırken hakkaniyet alınmalı, keyfi görüşlerden uzak durulması çok önemlidir.

Danıştay tarafından verilen kararlarda bilgilerin hukuki, güncel ve somut olması gerektiği önemle vurgulanmıştır. 4045 sayılı kanun kapsamında personel alımı yapacak olan kurumlara gönderilen bilgilerin bu kriterlere uygun olması kurumlarca yapılan değerlendirmenin sağlıklı olması açısından son derece önemlidir. Soruşturma kapsamında işe alınmayan personelin açacağı dava da idari yargı mercileri dava konusu işlem için bu kriterler göz önüne alarak hukuk uygunluk denetimi yapacaktır.

Örneğin Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda başvurunun reddedilmesi işlemin iptaline karşı açılan davada soruşturmayı yapan kolluk kuvvetlerince hiçbir somut delile dayanmayan ve soyut görüşlerin yer verildiği rapora dayanılarak karar verildiği gerekçesiyle başvurunun reddi işlemi iptal edilmiştir.

Son zamanlarda ise özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kamu kurumlarına yapılan başvurularda güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlanması sebebiyle bir çok kişinin başvurusu reddedilmekten veya sözleşmesi bu nedenle feshedilmektedir.

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Nedeniyle Başvurunun Reddine Karşı Nerede Dava Açılır?

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle başvuruların reddi için idare mahkemelerinde dava açılacaktır. Açılacak davanın niteliği iptal davasıdır. Bu davanın konusu güvenlik soruşturmasının iptali istemidir

Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Nedeniyle Başvurunun Reddine Karşı Dava Açma Süresi Nedir?

Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında olumsuz sonuçlanması nedeniyle idari yargıda açılacak iptal davasının dava açma süresi bu işlemin tarafımıza tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gündür. Bu davayı açarken bir hak kaybı yaşamamak için yürütmenin durdurulması talepli olarak açmanız son derece önemlidir. Bu konuda dava açmaya karar verdiğiniz taktirde memurlar hukuku konusunda deneyimli iyi bir idare avukatından destek almanızı öneririz.