Kadının Kızlık Soyadını Tek Başına Kullanması

Kızlık (Bekarlık) Soyadının Tek Başına Kullanılması

Bu yazımızda kadının kızlık soyadını tek başına kullanması ve kadınlar açısından soyadı kullanımı ile ilgili bir takım önemli bilgileri sizlerle paylaşacağız. Kadın – erkek eşitliği açısından son derece önemli olan ve kişiye sıkı sıkıya bağlı olan soyadı kullanımı konusunda bilgi sahibi olmanız son derece önemlidir.

Türk Medeni Kanunu’nun 187. maddesine göre evlenen kadın, kocasının soyadını kullanmak zorundadır. Maddeye göre evlenen kadın bekarlık soyadını ancak eşinin soyadının önüne gelmek suretiyle kullanabilir ve bunun için de evlendirme memuruna veya evlilik sonrasında nüfus idaresine başvuruda bulunması gerekli kılınmıştır.

Bu konu ile ilgili mahkemelere yapılan başvurular geleneksel bir yaklaşım benimsenerek reddedilmiş ve kadının evlendikten sonra sadece bekarlık soyadını kullanması talebiyle açılan davalar ilk derece mahkemelerinde ve yüksek mahkemece reddedilmiştir. Yasa gereği bekarlık soyadlarını kullanma imkânı bulunmayan evli kadınların talepleri iç hukuk mercileri tarafından kabul edilmeyince konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınmıştır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Etkisi

AİHM, kadınların evlilik ve aile ilişkileri konusunda ayrıma maruz kalmamaları, bunu önlemek adına devletlerin gerekli bütün önlemleri almalarını ve kadın-erkek eşitliği kapsamında kadınların aile adı dahil olmak üzere tüm konularda erkekler ile eşit kişisel haklara sahip olmasını sağlamak gibi yükümlülükleri olduğunu belirtmiştir. AİHM Türkiye’nin de taraf olduğu Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ne kapsamında sözleşmeye taraf olan devletlerin, sözleşme gerekliliklerini sağlamak adına pozitif yükümlülükleri olduğunun altını çizmiştir.

AİHM’e yapılan başvuruların kabul görmesi Anayasa Mahkemesi’nin kadının soyadına ilişkin görüşünün değişmesine neden olmuştur.

Bu kararlar neticesinde 2015 yılında, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bizimde haklı bulduğumuz ve katıldığımız bir kararla evli kadının kızlık soyadını tek başına kullanması (yalnızca bekarlık soyadını) aile mahkemelerinde dava açmak suretiyle mümkün kılınmıştır. Bu karardan önce ilk derece mahkemeleri zaman zaman bu yöndeki talepleri kabul eden kararlar vermiş olsa dahi Yargıtay, Medeni Kanun’u gerekçe göstererek ve geleneksel yaklaşımı benimseyerek evli kadınların “sadece” bekârlık soyadlarını kullanmalarına onay vermemiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 30.09.2015 tarih, 2014/2889 E. ve 2015/2011 K. sayılı söz konusu kararından özetle;

EVLİLİK SOYADININ İPTALİ İLE EVLİLİK BİRLİĞİ İÇİNDE KIZLIK SOYADININ KULLANILMASI İSTEMİ (Kızlık Soyadını Kullanmak İstemek İçin Haklı Bir Gerekçenin Bulunmasına İhtiyaç Olmadığı – Bu Hakkın AİHS’nin 8. ve Anayasa’nın 17. Maddeleri Kapsamında Bir İnsan Hakkı Olduğu ve Cinsiyete Dayalı Olarak Bir Ayrıma Tabi Tutulmaksızın Erkek ve Kadın Arasında Eşit Şekilde Uygulanması Gerektiği)

* KIZLIK SOYADINI KULLANMAK İÇİN HAKLI BİR GEREKÇEYE İHTİYAÇ OLMAMASI (Aile Birliğinin Sağlanmasında Ortak Bir Soyadın Kullanılmasının Etkisinin Bulunmadığı/Ortak Soyadın Bu Konuya Geleneksel Yaklaşım Dışında Bir Katkısının Bulunmadığı/Nüfus Hizmetlerinin Yürütülmesinde Çıkabilecek Birtakım Aksaklıların da Teknik Düzenlemeler İle Aşılabileceği – Davacı Kadının İsteğinin Gerekçesine Bakılmaksızın Kabul Edileceği)

* EVLİ KADINLARIN KOCALARININ SOYADINI TAŞIMA ZORUNLULUĞU BULUNMADIĞI (Önüne Kendi Kızlık Soyadlarını Ekleyebilseler Dahi Nesnel ve Makul Bir Nedeni Olmadığı/Bireylerin Seçtikleri İsme Göre Saygınlık ve İtibarla Yaşamalarını Sağlamak İçin Toplumdan Bir Miktar Sıkıntı Çekmesini Beklemenin Makul Olduğu – Ülkemizin Taraf Olduğu Anlaşmalar Gereği Cinsiyete Dayalı Ayrımcılığı Yok Etme Yükümlülüğü Olduğundan Kadının Bu Zorunluluğa Tabi Tutulamayacağı)

* CİNSİYETE DAYALI FARKLI MUAMELE (Evli Erkeklerin Evlenmeden Önceki Soyadlarını Kullanabilmelerine Karşın Evli Kadınların Evlendikten Sonra Yalnızca Kızlık Soyadlarını Kullanamamalarının Benzer Konumdaki Kişiler Arasında Cinsiyete Dayalı Farklı Muamele Teşkil Ettiği – Farklı Muameleyi Haklı Çıkartacak İkna Edici Gerekçeler Gösterilmediği Müddetçe AİHS’nin 14. Maddesinin Erkek ve Kadına Eşit Şekilde Uygulanmasının Zorunlu Olduğu)

* TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE İLİŞKİN ULUSLARARASI BİR ANTLAŞMA İLE BİR KANUN HÜKMÜNÜN ÇATIŞMASI (Hukukumuzda Antlaşmalara Öncelik Tanınacağının Hüküm Altına Alındığı – Başta Yargı Mercileri Olmak Üzere Birbiriyle Çatışan Temel Hak ve Özürlüklere İlişkin Bir Uluslararası Antlaşma Hükmü İle Bir Kanun Hükmünü Önlerindeki Olaya Uygulamak Durumunda Olan Uygulayıcıların Kanunu Gözardı Ederek Uluslararası Antlaşmayı Uygulama Yükümlülüklerinin Bulunduğu)

* NORMLAR HİYERARŞİSİ (Uyuşmazlığı Karara Bağlayan İlk Derece Mahkemelerinin AİHS ve Diğer Uluslararası İnsan Hakları Antlaşmaları İle Çatışan 4721 S.K.’un 187. Maddesini Kararlarına Esas Almayarak Başvuru Konusu Uyuşmazlık Açısından Anayasa’nın 90. Maddesi Uyarınca Uygulanması Gereken Uluslararası Sözleşme Hükümlerini Dikkate Alması Gerektiği/Sözleşmeler Hukuk Sistemimizin Bir Parçası Olup Kanunlar Gibi Uygulanma Özelliğine Sahip Olduğu)

* CİNSİYETE DAYALI FARKLI MUAMELELERİN AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİNE AYKIRILIK OLUŞTURMASI (Anayasa Mahkemesi 4721 S.K.’nun 187. Md.sini Anayasaya Aykırı Bulmamış Olsa Da Yalnızca Cinsiyete Dayalı Bir Farklı Muamelenin AİHS’ne Uygun Olduğunun Kabul Edilebilmesi İçin Çok Geçerli Nedenler Sunulması Gerektiği – Bir Kanun Hükmü İle Temel Hak ve Özgürlüklere İlişkin Sözleşme Hükümleri Arasında Bir Uyuşmazlık Bulunması Halinde Sözleşme Hükümlerinin Esas Alınacağı)

* AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİNİN AYRIMCILIK DÜZENLEMESİNE AYKIRILIK (Nesnel ve Makul Bir Nedeninin Olmaması Gerektiği/Aile Birliğini Ortak Bir Aile İsmi Aracılığıyla Yansıtma Amacının Cinsiyete Dayalı Farklı Muamele İçin Yeterli Bir Gerekçe Oluşturmadığından Farklı Muamelenin 8. Madde İle Birlikte 14. Maddeye Aykırı Olduğu – Evlilik Birliği İçinde Kızlık Soyadı Kullanılması İsteminin Kabul Edileceği)

başlıklarıyla gerekçe düzenlenerek evlenen kadının evlilik birliği içinde bekarlık soyadını kullanabilmesinin önü açılmıştır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 30.09.2015 tarihinde verdiği kararla kadının evlenmekle aldığı kocasının soyadının iptaline ve sadece  kadının kızlık soyadını kullanması konusunda izin verilmesine karar vermiştir. Böylece, evlendikten sonra eşin soyadını alma zorunluluğunun, eşitlik ilkesine ve Anayasa’ya aykırı olduğu, evlendikten sonra sadece kendi soyadını kullanmak isteyen kadının Aile Mahkemesinde açacağı dava ile kendi soyadını kullanabilmesinin önü açılmıştır.

Kadının Evlilik Öncesi ve Sonrasında Soyadı Kullanımı

Soyadı kullanımı, vazgeçilemeyen, devredilemeyen, feragat edilemeyen ve kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan günümüzde kanunlarca koruma altındadır. Bu kanunlara göre, erkekler açısından doğum ile birlikte ailesinden almış olduğu soyadı istisnalar dışında (soyadı değiştirme) ölünceye dek devam edecektir. Ancak kadınlar açısından soyadı kullanımı erkekler ile farklılık göstermektedir. Bu farklılıklar ise,

  • Evli olmayan kadın, haklı nedene dayanarak soyadını mahkeme kararı ile değiştirebilir.
  • Kadın hiç evlenmezse, doğum ile kazandığı soyadını ölünceye kadar taşıyabilir.
  • Kadının evlat edinilmesi halinde soyadı değişebilir.
  • Kendi soyadını ve boşandığı kocasının soyadını birlikte kullanan kadının tekrar evlenmesi halinde yeni kocasının soyadını tek başına kullanabileceği gibi, önceki iki soyadından birini seçmek şartıyla yeni kocasının soyadından önce kullanmak şartıyla iki soyadına sahip olabilir.
  • Kadın evlendiğinde ve aksi yönde bir talebi yoksa sadece kocasının soyadını kullanabilir.
  • Kadın evlenirse, evlilik işlemleri sırasında yahut nikahtan sonra nüfus müdürlüğüne yapacağı başvuru ile bekarlık soyadını kocasının soyadından önce gelmesi şartıyla birlikte kullanabilir.
  • Kadın boşandığında aksi yönde talebi yoksa bekarlık soyadını kullanmaya devam eder.
  • Kadın boşanırsa, boşanma davası ile birlikte yahut boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde başvurması halinde ve kocasının soyadını kullanmakta bir menfaatinin olduğunu (tanınmışlık, şöhret vs.) ve bu durumun kocaya zarar vermeyeceğini ispatlanması halinde kocasının soyadını boşanmış olmasına rağmen kullanmaya devam edebilir.
  • Kadın gerekli şartların sağlanması durumunda boşandığı eşinin soyadını kendi soyadının önünde kullanabilir.

Boşanma davaları gibi buna bağlı davalarda özen ve dikkat gerektirmektedir. Bu nedenle Ankara'da bulunan iyi bir boşanma avukatından hukuki destek almanız ileride yaşanabilecek sorunların önüne geçecektir.